YÜKSEK TOPUĞA HOŞGELDİNİZ

Ayyyyy sobelmişim

arkadaşım http://ilkaycahobiler.blogspot.com/beni sobelemiş bende cevap vermeye çalışıcam.
A:Arkadaşlık(yavaş yavaş malesef kayboluyor)
B:Babacığım sevgisinden asla şüpe etmediğim kişi
C:cennet gibi vatanım
Ç:Çantalarım(vazgeçemediğim )
D:Domates soslu makarna
E:Elma(bayılırım )
F:Fenerbahçe tabiki (Bizde ailecek tutkudur)
G:Gül (en sevdiğim çiçek)
Ğ:Kuzenim.isminde ğ vardı çok kızdırırdık.
H:Hayat
I:ılık süt (hiç sevmem annen çok yapardı sevmediğim halde zorla içirirdi)
İ:İlk bahar cıvıl cıvıl heryer
J:Jeton şimdi eskide kaldı
K:Köprü trafiği ( tahammülün kalmadığı yer)
L:Lale ( şimdi İstanbulun heryerinde var)
M:Murat abim canım benim
N:Narenciye bahçeleri.mersinde büyüdüm ve hertarafımız narenciye bahçesiydi
O:Oyuncaklarım
Ö:Ördek benim küçükken vardı çok tatlı oluyorlar bahçesi olanlara tavsiye ederim
P:Paris en sevdiğim şehirlerden biri
R:Rus salatası (çok severim mmmmmmmmmm)
S:Sevinç
Ş:Şans (bende şu aralar malesef yok)
T:Taliiiiiiiiiiiil ( en çok ihtiyaç duyduğum şey)
U:Uyku( ara sıra )
Ü:Üzüm (bayılırııııııııım olsada yesek)
V:Vapur (adalara gideriz artık bahar geldi)
Y:Yalnızlık (hepimiz kendi içimizde yalnızız)
Z:Zil (iş saati kalk nolur çalmasın)


eveeeeeeeeeeet benden bu kadar şimdi sira benim sobelerde ay ben bunu çok sevdim

http://leylakrengi.blogcu.com/
http: //www.caferose.net/ve

http://huzurlukedi.blogcu.com/ sobeledim kolay gelsin canlarım

Kahverengi Kolyeler

spor bir takı benim hoşuma gitti sizde yapın

tatlım benim

afiyet olsun tatlım.çocuğu aç bırakmışlar






yerim seni sosis

BAHARLIK ELBİSE

Beyazla nekadar uyumlu gördünüzmü bahar akşamları çok şık olur.netten



ilginç manzaralar

her kötünün içinde bir iyi her iyinin içinde bir kötü varmış

buda dağ ama kaplumbağa şeklinde

uzaydan çekilmiş.allahtan gerçek değil.bu ada


buda kedi dağ.aman uyanmasın



insan silüetli dağ




nekadar ilginç değilmi





Domates soslu makarna

makarna yapmasını hepiniz bilirsinizdir bekarların baş mönüsü hıhıhı ben domateslisine bayılırım rendeleyip pişirip karıştırın hepsi bukadar yanında ayranda olusa fena olmaz afiyet olsun

RENKLİ ATKI

Bahardada hoş bi aksesuar olarak kullanılabilir

Adet Sancısı Neden Olur,Nası Tedavi Edilir?



Bazı bayanlar adetlerini çok rahat geçirirken, bazılarında adet sırasında günlük hayatını etkileyebilecek derecede sancılar ve bazen sancılarla beraber bulantı, kabızlık, ishal, baş ağrısı başka rahatsızlıklar da olur.
Adet sancıları (dismenore) esas olarak 2 gruba ayrılarak incelenebilir: Primer ve sekonder dismenore.
Primer dismenore altta yatan herhangi bir organik yani yapısal sebep olmaksızın olan adet sancısıdır. Sekonder dismenore ise enfeksiyon, endometriosis, myom, adenomyosis, polip, rahim anormallikleri, rahim boynu kanalının dar olması, rahmin geriye doğru dönük olması, rahim içi araç kullanımı gibi herhangi bir organik bir sebebe bağlanabilen adet sancısıdır.
Her ikisini ayırt etmek önemlidir, çünkü eğer sekonder dismenore ise altta yatan sebebin tedavisi dismenoreyi tedavi edecektir, ama primer dismenorede ise ancak ağrıyı azaltıcı tedavi verilebilir.
Eğer ilk adetten itibaren sancılı adetler oluyorsa bu çok büyük olasılıkla primer dismenoredir. Ayrıca, ağrıya eşlik eden bulantı, kabızlık, ishal, baş ağrısı gibi ek bulgular da varsa bu da büyük oranda primer dismenoredir. Ancak, bunlar kaide değildir bu nedenle, sancılı adet görme durumunda mutlaka hasta ister bekar olsun ister olmasın jinekolog tarafından değerlendirilmesi ve altta yatan bir sebebin olup olmadığının araştırılması gerekir. Muayene, ultrason ve tetkikler sonucu bir sebep bulunamazsa o zaman primer dismenore tanısı konabilir.
Primer dismenore adet sancılarının daha sıklıkla görülen sebebidir ve az ya da çok tüm kadınların yaklaşık %50’sinde görülür. Genellikle, adolesan döneminde başlar ve ilerleyen yaşlarda ve gebeliklerden sonra tamamen kaybolmasa da şiddeti azalır. Primer dismenorenin altta yatan sebebi bilinmez ama ağrı oluşum mekanizması bilinir. Adet kanının dışarı atılması için oluşan rahimdeki kasılmalar ve rahimdeki dolaşımın azalması sancılara neden olur. Bu dönemde rahim içinden salgılanan “prostaglandin” adı verilen maddeler sinir uçlarını uyararak ağrı hissedilmesine sebep olmaktadır. Prostaglandinler vücudumuzdaki pek çok dokuda bulunan ağrı maddeleridir.
Primer dismenorede esas olarak 2 tedavi alternatifi vardır. Birincisi ağrı kesicilerin kullanılmasıdır. Ağrı kesiciler (analjezikler) esas olarak ağrı sırasında ortaya çıkan prostaglandinlerin etkilerin azaltan veya yok eden ilaçlardır. Ağrı kesicileri kullanılırken önerilen tedavinin beklenen adetten önce başlamasıdır, çünkü ağrı maksimum noktasına çıktıktan sonra ağrıyı dindirmek daha zor olmaktadır. Ağrı kesicinin önceden başlanması ağrının maksimum olma zamanında kandaki ilaç düzeyinin de maksimum olması sonucunda ağrıyı daha etkin olarak giderebilmektedir. Her ağrı kesici her kadında aynı cevabı vermeyebilir. Bazen çok etkin olduğu bilinen ağrı kesicilere cevap alınmazken daha basit ağrı kesicilerle tedavi sağlanabilmektedir. Bu nedenle, zaman zaman hangi ağrı kesicinin etkin olduğunu görmek için çeşitli alternatifler denenebilir. İkinci tedavi yöntemi yumurtlamanın baskılanması yani doğum kontrol hapının kullanılmasıdır. Primer dismenorede, aslında paradoks bir şekilde, sancıların olması kadının normal düzenli yumurtlaması olduğunu ve üreme sisteminin sağlıklı olduğunu gösterir. Özellikle, çeşitli ağrı kesiciler kullanılmasına rağmen başarı sağlanamayan olgularda doğum kontrol hapları çok yüz güldürücü olabilmektedir.
Sekonder dismenorede ise esas olan öncelikle altta yatan sebebin tedavisidir. Enfeksiyon (endometrit) varsa o tedavi edilir. Myomlar ameliyatla çıkarılabilir. Endometriyal polip varsa alınabilir. Ancak, bazen altta yatan hastalığın da belirgin tedavisi olmayabilir. Örneğin, endometriosis tam olarak yok edilemeyen bir hastalıktır. Normalde sadece rahmin iç zarında bulunması gereken endometriyum hücreleri rahmin dışında bulunur ve her ay adet sırasında kanar. Bu kanamalar sırasında ağrılar olur. Ayrıca, kanamalar iyileşirken oluşan skar dokusu ve yapışıklıklar da ağrıyı daha da artırır. Endometriozis ağrılı adet dışında infertiliteye de neden olabilir. Tedavi için çeşitli alternatifler vardır ama çoğunlukla geçicidir ve hastalığı tamamen ortadan kaldırmaya yönelik değildir, geçici çözümlerdir. Örneğin laparoskopi ile endometriosis odaklarının yakılması yaklaşık 2 seneliğine bir rahatlama sağlayabilir. Ama, yeni odakların oluşması ile bir süre sonra ağrılar tekrar başlayabilir. Ancak, özellikle ağrı kesiciler ile ağrılar azaltılamıyorsa bu seçenek makul bir yaklaşım olabilmektedir. Adenomyosis te benzer şekilde endometriyum hücrelerinin rahim duvarı kas tabakası içinde bulunmasıdır ve şiddetli dismenoreye neden olabilir. Tek ve kesin tedavisi rahmin alınmasıdır ki doğal olarak bu genç, çocuk doğurma yaşını geçmemiş kadınlarda önerilen bir yaklaşım değildir. Rahmin geriye doğru dönük olmasında da eskiden rahmi öne çevirme ameliyatları yapılırken günümüz modern tıbbında önerilmemektedir. Çünkü yapılan ameliyatlar da ağrıya neden olabilmektedir. Bu tür kesin tedavisi sağlanamayan sekonder dismenore sebeplerinin varlığında da primer dismenorede olduğu gibi ağrı kesiciler ve doğum kontrol hapları denenebilir.
Bunlar dışında adet sancıları alınacak bazı basit önlemler ile bir miktar engellenebilir. Örneğin adet kanaması öncesinde ve esnasında kahve, çay, kola, çikolata gibi kafein içeren gıdalardan uzak durulması, karın bölgesine masaj yapılması, uzun süre ayakta durmaktan ya da yürüyüş yapmaktan kaçınılması, istirahat edilmesi şikayetler üzerinde olumlu etki yaratır. Ayrıca, kabızlığı olanlarda sancılar daha şiddetli olabilir. Buna yönelik tedbirler de faydalı olabilir.

BUGÜN MEVLİT KANDİLİ



MEVLİT KANDİLİ

İçim içime sığmıyor

Bu gün bayram, bu gün mevlid kandili
Gözümden yağmur yağmıyor
Bu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili
Bu gün alemlere rahmet doğdu
Doğdu da cihanı nura boğdu
Geldi alemin nuru karanlığı kovdu
Bu gün bayram, bu gün mevlid kandili
Sen, ben doğmuşuz ne çıkar
Diğer varlıkların ne hükmü var
İbrahim Allah’a dost, Muhammed ona yar
Bu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili
Bu gün bayram, çünkü Cuma günüdür
Bu gün bayram, çünkü dua günüdür
Bu gün peygamberimin doğum günüdür
Bu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili
Aç elini eyle dua, İster suya, ister dağa
, Onunla erdik mutluluğa
Bu gün bayram, bu gün mevlid kandili
Kelimeler mutluluğuma etmiyor kifayet
Gönülden değil kalemdendir şikayet
Onunla geldi nur, onunla doğdu İslamiyet
Bu gün bayram dostlar, bu gün mevlid kandili
Sözüm bitip sana veda ederken

Elim açıp Rabbe dua ederken
“Rabbim beni kavuştur” derken

Bugün bayram dostum, bu gün mevlid kandili

İsmail Onay

ÇANAKKALE

18 Mart Çanakkale
Bulutlar sarmıştı her yanı
,Kapkara bir geceydi,
Yağmur,bardaktan boşalırcasına,
Sağnak gibi yağıyordu,
Yedi düvelin gemilerinden yükselen,
Top,tüfek sesleri,Her yanı inletiyordu,
Mustafa Kemalin askerleri,
Aslanlar gibi dövüşüyordu,
Ve Çanakkale kahramanca,
Düşmana selam veriyordu,
Kükrüyordu tepeden,
Mustafa Kemal,
Vatanıma ayak basacaksa düşman,
Yaşamanın ne gereği var,
En son nefer ölünceye kadar,
Dövüşeceksiniz aslanlar,
Görecek bütün dünya,
Ne aslanlar doğururmuş,
Emineler,Hatçeler,Ayşeler,Fatmalar.

Ali Osman Yılmaz



HAVADA DURAN TAŞ


Arkadaşlar bu taş mekkede bulunuyor sahabeler zamanından kalmış kesinlikle fotomontaj değil

Gece Kremi


Malzemeler :

* 1/4 avakado

*1/4 limon suyu

* Bir tatlı kaşığı bal


Yapılışı :

Malzemeleri karıştırıp, yüzünüze ve dekoltenize sürün. 30 dakika bekledikten sonra ovup dairesel hareketler yaparak çıkartın. Yüzünüzü yıkamadan uyuyun. Çünkü bu karışım iyi bir kırışıklık önleyici kremidir.

Saç Dökülmesine Karşı Krem

1 tatlı kaşığı ceviz yağı
2 tatlı kaşığı biberiye yağı
1 tatlı kaşığı keten tohumu yağı
1 tatlı kaşığı pul biber
1 yumurta sarısı

Malzemeler karıştırılıp saç diplerine masaj yaparak sürün.15 dk. bekletin. Saçlarınızı kuru iken şampuan sürülüp yıkayın.

Yağlı saçlar için ısırgan tohumlu şampuan, kuru saçlar için aleoveralı şampuan kullanmanız önerilir.

Yaşlanmayı Önleyen İçecek

Merhaba bayanlar,aşağıdaki tarif hem sağlımız açısından hem de güzelliğimiz açısından faydasını fazlasıyla göreceğimiz bir tariftir,tavsiye edilir..

4 su b. Su

2 rendelenmiş Kereviz

1 su b. Domates suyu

1 su b. Havuç suyu

10 dk. dinlendirin. sabah öğle aksam 2 su bardağı için. içmeden önce karıştırın.

KOT ÇANTA

eski kotları değerlendirmek isteyenlere bi fikir olsun.netten

Güneş Lekelerine Maskeee

2 yemek kaşığı yulaf unu

1 çay kaşığı karbonat

1 yemek kaşığı limon

2 yemek kaşığı gül yağı


Karıştırıp çok az su ilave edilir. Lapa kıvama gelince sürülür.15 dakika bekletilir ılık suyla yıkanır.

Kadınlarda doğum yaptıktan 1 hafta sonradan 2. aya kadar kullanılırsa doğum sonrası oluşan lekeleri de geçiriyormuşşş...hamilelere de duyrulurr

BİTKİSEL MASKELER

Çilek:Canlandırıcı etkisi vardır, kuru ciltlere önerilir. Ancak gerici etkisi nedeniyle 10 dakikadan fazla ciltte tutulmamalıdır. 4 çileği ezerek 1 çorba kayığı nemlendirici kremle karıştırın. Bütün yüze ince bir tabaka halinde sürün ve 5 dakika bekletin. Ayda 2 kez uygulamak yeterlidir.

Elma:Özellikle karma ciltlere öneriliyor, zira yüzün yağlı olmayan bölgelerini kurutmaz. 1 kahve kaşığı elmanın içini iyice ezerek, 2 kahve kaşığı nemlendirici kremle karıştırın ve 20 dakika yüzünüzde bırakın. Haftada 2 kez uygulayın.

Limon:Yağlıya yakın normal ve problemli ciltler içindir. Portakal maskesi gibi hazırlanır. Ancak yüzünüzde 5 dakika bekletin ve problemler düzelinceye kadar haftada 2 kez uygulayın.

Salatalık:Sıkıştırıcı ve ferahlatıcıdır. Yağlıya yakın ciltler için idealdir. Salatalığın çekirdeksiz bölümünden 1 kahve kaşığı alıp ezdikten sonra, 2 kahve kaşığı nemlendiriciyle karıştırın. 10 dakika yüzünüzde bekletin. Bu maskeyi ayda sadece 2 kez uygulayın.

Yumurta Maskesi:İki avuç buğday, iki bardak suda ezilir. İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı konulur. Yüze sürülür ve kurumaya başlayınca yıkanır ve gülsuyu sürülür.Etkisi: Kızıl lekelerin ve sivilcilerin giderilmesini sağlar. Sabah ve akşam olmak üzere günde iki defa uygulanır. Bu maske şampuan olarak kullanılabilir, saçların parlamasını sağlar.

Kayısı Maskesi:Üç tutam defne yaprağı, bir tutam tarçın kayısı suyunda pişirilir. Bir adet yumurta ve yarım fincan süt karıştırılarak krem haline getirilir.Etkisi: Yüzdeki sivilceleri gidermek ve tene tazelik kazandırır. Saça uygulandığında dökülmeyi durdurur ve saçın geç ağarmasını sağlar.

Kadın ve Erkek Farkı

Kadinlarin Arkadaslari:

Bir kadin butun gece eve gelmemis. Ertesi sabah kocasina, gece birarkadasinda kaldigini soylemis. Kocasi karisinin en yakin 10 arkadasini aramis.. Hicbiri karisinin kendisinde kaldigini onaylamamis.

Erkeklerin Arkadaslari:

Bir adam butun gece eve gelmemis. ertesi sabah karisina, gece birarkadasinda kaldigini soylemis. Karisi kocasinin en yakin 10 arkadasini aramis.. 5 tanesi kocasinin kendisinde kaldigini onaylamis ve diger 5 tanesi ise kocasinin hala kendisiyle birlikte oldugunu iddia etmis. :)))

YEŞİL BOLERO VE RENKLİ ETEK

Bahar geliyor hazırlık yapmak lazım netten buldum az önce sizlerede göstermek istedim(ablacım bende isterim)

8 MART KADINLAR GÜNÜ

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ tarihçesi8 Mart 1857’de Chıcago’lu kadınlar daha iyi iş koşulları için mücadele bayrağını açtılar. Günde 15- 16 saat kadar çalıştırılıyorlardı çünkü. Talepleri : 10 saatlik iş günü, daha iyi iş koşulları ve daha iyi ücretti.Amerika'nın Chicago kentinde on binlerce kadın yürüyüşe geçti. Bu grev zor kullanılarak bastırıldı. Çıkan olaylarda birçok kadın öldü, birçoğu tutuklandı.Kadınlar bundan yaklaşık 50 yıl sonra 8 Mart 1908’de yine Chicago da yürüyüşe geçtiler. 50 yıl önceki taleplerine yenilerini de eklediler ; 8 saatlik iş günü, oy hakkı ve çocuk emeği ile ilgili yasa gibi..Direniş kanla bastırıldı. 140 kadın öldürüldü bir çoğu tutuklandı..Clara ZETKİN 1910 yılında Copenhag’daki kadın konferansında öldürülen kadınların anısına, 8 Martların “DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ” olarak kabul edilmesini 2. Enternasyonale önerdi. Bu öneri kabul edildi.1977 yılında ise Birleşmiş Milletler Genel Asamblesi’ne 8 Martın “ Dünya Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesi önerildi. Bu öneri de kabul edildiTÜRKİYE'DE 8MARTİlk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlayan 8 Mart, 1975 yılında daha yaygın olarak kutlandı ve sokağa taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programında Türkiye de etkilenmiş, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapılmıştır. 1980 askeri darbesinden sonra dört yıl anılmadı 8 Mart. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından Dünya Kadınlar Günü kutlanmaya başlandı.Kadınlar 80'li yıllarda 8 Mart'ı izinli yürüyüş ve şenliklerle kutlayamamışlarsa da, küçük gruplar mütevazi kutlamalarını sürdürdüler. 90'lı yıllarda kadın kuruluşlarının sayı ve çeşitliliğinin artması ile beraber 8 Mart daha geniş bir katılımla kutlanılır oldu. kadınlar günü kutlu olsun

ELMALI PASTA

sevgili sefertasının daveti üzerine Porselen Demlik Çay Saati etkinliğinin 17. sine bende elmalı pastamla katılıyorum.kolay gelsin arkadaşım


malzeme:1 yumurta
1 su bardeğı yoğurt
1 su bardağı şeker
yarım bardak sıvı yağ
1 paket margarin
yarım paket kabartma tozu

yapılışı:margarini eritip bütün malzemeleri katıp hamur yapalım
içine:5 elma 1 çay bardağı şeker tarçın
elmayı rendeleyip ocağa koyalım içine şekeri tarçını katıp
pişirelim
hamuru açıp sekize bölelim içine elmalı karışımdan koyup
saralım 180 derecede pişirelim üzerine pudra şekeri serpelim


afiyet olsun

YANARDAĞ


Yanardağ adını duymuşsunuzdur. Kitaplarda, dergilerde, gazetelerde ya da televizyonlarda yanardağların püskürdüğünü, lavların insanları öldürdüğünü görmüş ya da duymuş olabilirsiniz. Yanardağlar nasıl püskürüyor ya da gerçekten insanları öldürüyor mu? Niçin püskürüyor? Yanardağlar nerelerde var?
Yanardağların Oluşumu
Yanardağlar, yeraltındaki ergimiş kayaçların ve gazların yani magmanın yer kabuğundaki açıklıklardan püskürmesi sonucu dışarıya çıkan maddenin yığılmasıyla ortaya çıkan yükseltilerdir. Dışarıya çıkan maddeler katılaşırlar ve volkanik bir kaya, volkanik bir arazi oluştururlar.
Yanardağlar genellikle levha sınırı denilen yerlerde veya çevresinde oluşur. Bu levha sınırları, dünyayı parçalara bölen levhaların birbirleriyle olan sınırlarıdır.Dünyamız bir yap-boz gibi levhalardan oluşmaktadır.Levhalar,çok yavaş ama sürekli bir şekilde birbirlerine ya yaklaşarak ya da uzaklaşarak hareket ederler (İşte birbirleriyle uzaklaşan levhaların hareketleri de yanardağları oluşturabilmektedir).
Yanardağların oluşumunda magma da etkindir.Magma,ergimiş haldeki mineraller ve bazı mineral kristallerinden oluşan lapa benzeri yoğun bir sıvıdır.Magmayla beraber gazlarda bulunmaktadır.Bilim adamlarına göre magmanın büyük bir kısmı Astenosferde diğer kısmı daalt manto da yer almaktadır.
Yanardağların oluşum şekilleri:
Yayılma Sırtı: Okyanus tabanında yanardağların oluşumunda rol oynar.
Dalma-batma bölgesi yanardağları :Yanardağlar,iki levhanın çarpışması sonucu birinin diğerinin altına daldığı levha sınırlarına dalma-batma bölgesi denir.Buralarda yanardağ oluşabilmektedir.Eğer okyanusal bir levha üzerinde yanardağ oluşursa bir ada oluşturur.Bunlara volkanik ada denilmektedir.Büyüklükleri farklıdır.Bazen bir kaya parçası kadar küçük olur bazen de Hawaii gibi bir ada büyüklüğünde olur.
Yanardağ Püskürmesi
Magmanın yükselerek yer yüzüne çıkmasına yanardağ püskürmesi denir. İki püskürme arasında günlerce, aylarca, yıllarca hatta asırlarca geçebilir.
Yanardağ püskürürken lav,taş,kil ve gaz gibi maddeleri yeryüzüne bırakır. Lavlar yüzeye çıkan akışkan magmadır. Lavlar genellikle Silisyum Oksit (SiO2) içermektedir. SiO2’in oranı lavın yoğunluğunu etkilemektedir.Lavın yoğunluğu yanardağın şeklini de belirler. Yoğun olmayan lav kalkan biçiminde bir yanardağ oluşturabilir.Bunun nedeni ise lavların bal gibi çevreye dağılmasıdır.Yoğunluğu yüksek olan lav koni biçiminde bir yanardağ oluşturabilir.
Lavların parça parça çıkmansa bomba denilmektedir. Gazlar çok büyük miktarlarda açığa çıkabilir ve insanlar için olduğu kadar bitki ve hayvanların yaşamlarını oldukça olumsuz etkiler. Bu gazlar zehirli olduğundan dolayı bu gazları solumak hayati tehlike içermektedir.
Buharlar her yanardağ patlamasında oluşurlar. Isı yükseldiği zaman buharlarda tehlikeli olur.
Küller, patlama sırasında lav parçacıklarından oluşur. Bazı küller patlamanın etkisiyle o kadar yükseğe çıkarlar ki bazen günler sonra gelebilirler.
Taşlar,50 mm genişliğindeki parçacıklardır ve bunların da çevreye zarar verebilmektedirler.
Bir de püskürmeyle beraber magmanın katılımsı hali olan tüflerde dışarıya bırakılır.
Yanardağlar,bu maddeleri nasıl püskürürler?
Magma,Astenosferden sonra liyosferden yukarı çıkarken bir magma odası oluşturur.Bu oda,sürekli genişleyen bir yapı gösterir.Bunun sebebi magma odasının çevresindeki kayaların lavlar tarafından eritilmesi sonucu büyümektedir.Magma odasına biriken magma baca denilen çatlaklardan yeryüzüne ulaşır.Magmanın yeryüzüyle kesiştiği yerde yani ağızda püskürme başlar.Bazı şiddetli depremler yanardağların püskürmesine neden olabilmektedir.Fakat,bu olaya çok az rastlanılmaktadır.
Püskürme ve Yanardağ Tipleri;
a)Hawai tipi:
Bu püskürme tipi hafif şiddettedir. Bunun nedeni lavın akışkan olup gazın çabuk kurtulmasıdır. Bu tipte en iyi bilinen yanardağ Mauna lao (Büyüyen dağ) ve Kilauea’dır. Hawai tipi yanardağların krateri çok büyüktür.
b)Stromboli Tipi:
Bu tip yanardağlar İtalya’nın kıyılarında görülmnektedir. Patlamaları çok şiddetli değil fakat ard arda püskürürler. Lavı çok yoğun olmayıp Hawai tipi püskürmelerden daha yoğundur. Bu tipte gazlar daha da sıkışıktır.Lavlar çabuk katılaştığından yanardağ ağzının çevresinde birikirler.Bu tip yanardağların tepe kısımları kesilmiş gibi gözükür.
c)Volkan (Volkanu) Tipi:
Bu tip yanardağlar ismini bir İtalyan adası olan Volkanu’dan almışlardır. Sicilya’nın kıyısında sıralar halinde bulunan yanardağlar bu tiptendir. Patlamaları çok kuvvetli ve gürültülüdür. Çünkü lavları yoğun olduğu için gazları sıkışıktır.Patlamalarda iri kayalar ve volkanik küller de yoğun bir şekilde açığa çıkar.Lavlar çok yükseğe fırlar.
d)Pele Tipi:
Bu tip,Martinik Adasında bulunan Pele yanardaından ismini almıştır.Bu tip yanardağların püskürmesi diğerlerinden çok farklıdır. Lav kratere ulaştığında katılaşır ve krateri kapatır. Basınç kuvvetlendiğinde yanardağ çok büyük bir şiddetle patlar ve kraterin üstü tamamen havaya uçar.Büyük miktarda volkanik kül gökyüzünü kaplar.
Yanardağların oluştuğu yerler
Dediğimiz gibi yanardağlar levha sınırları ve çevresinde oluşmaktadır.Bu oluşan yanardağların bir kısmı halen etkin,bir kısmı uyuyan bir kısmı sönmüş yanardağlardır.
Ülkemizde bulunan yanardağların hepsi sönmüşlerdir.Asırlardır patlamayan,aktif olmayan yanardağlara sönmüş yanardağlar denilmektedir.Bu yanardağlar yeniden aktif olma ihtimali azdır.Fakat,bazı sönmüş diye nitelendirilen yanardağlardan biri Meksika'daki El Chichón yanardağı,1982 yılında aktif hale gelmiştir.Ülkemizdeki başlıca sönmüş yanardağlar Büyük Ağrı,Küçük Ağrı,Tendürek,Süphan,Nemrut,Erciyes,Karacadağ,Melendiz,Hasan ve Karadağ'dır.
Uyuyan yanardağlar herhangi bir etkinliği olmayan yalnız yeniden püskürme olasılığı olan yanardağlardır.
Etkin yanardağlar halen aktif olan yanardağlardır.Etna,Kilauea,Mauna Lao,St. Helens başlıca etkin yanardağlardandır.
Yeryüzünde :
* Büyük Okyanus çevresi veya pasifik ateş çemberi,
* Atlas Okyanusu'nun orta kesimi ve Atlantik sırtı (Burada denizin altında yanardağlar yoğundur),
* Akdeniz ve çevresinde,
* Bazı kıtaların orta kesimlerinde aktif yanardağlar bulunmaktadır.
Yanardağlar her nerde olursa olsun bir yanardağın bulunduğu alanda yerleşim birimi (binalar,fabrikalar...) yapılması insan kaybına daha çok neden olmaktadır.Bu yüzden yanardağ çevresinde yerleşim birimlerinin kurulmaması hayati açıdan önemlidir.Yanardağlar tehlikeli değildir çevrelerine yerleşim birimleri kurulmadıkça.


YEŞİL BOLERO



buda çok güzel baharda rahatlıkla kullanıla bilir bence yaz akşamlarıda olur


BEYAZ FİLE KAZAK


Önümüz bahar hazırlık yapmak lazım kolay gelsin.netten

KAHVERENGİ TAKI

ay bunlarda çok şıııık bayıldım bayıldım.netten



İNCİ KÜPE

nette gezinirken buldum önümüzdeki haftaki davette kullanmak için alacağım çok şık değilmi?takı yapmasını bilenler de yapabilir kolaylıklar




BUNLARI YAP 150 YIL YAŞA


Uzun ve sağlıklı yaşam kuralları bir kitapta toplandı. Daha uzun yaşamak ve genç kalmak için ipuçları
Bilim adamlarının yaptığı araştırmalar "Daha uzun yaşamak ve genç kalmak için en önemli 500 yol" adlı kitapta toplandı. İşte uzun ve sağlıklı yaşamanın altın kuralları...
• Alzheimer hastalarında çok az bulunan acettlcholine maddesi kaynağı ciğer, böbrek, lahana, sardalye balığı gibi yiyecekleri diyetinizde mutlaka bulundurun.
• Sağlıklı beyin hücrelerine, damarlara ve cilde sahip olmak için rafine olmamış ayçekirdeği, kabak çekirdeği, susam, ceviz gibi kuruyemişleri sofranızdan eksik etmeyin.
• Her gün bir bilmece çözmek gibi akıl jimnastiğini ihmal etmeyin.
• Omega-3 yağlarını içeren sardalye, palamut gibi yağlı balıkları haftada en az iki kez yiyin.
• Genlerinizi her şikâyetiniz için suçlamaya son verin. Unutmayın yaşam biçiminiz bu genlerin etkili olup olmamasında büyük rol oynuyor.
• Her gün en az 1 saat güneş ışığı görün. Güneş yoksa güneş ışığını taklit eden lambalardan yararlanın.
• Gülün. Gülmek bağışıklık sistemini sağlamlaştırır, kalori yakar, ciğerlere iyi gelir.
• Erken yatın. Gece yarısından evvelki iki saat hücre yenilenmesi için en uygun zamandır.
• Geceleri bol bol, daha derin uyumanızı sağlayan "lactucarium" adlı bir maddeyi içeren marul yiyin.
• Olumlu düşünün. Yale Üniversitesi’nin bir araştırmasına göre değişen durumlara çabuk adapte olan kişiler daha mutlu ve doyumlu bir hayat yaşıyor.